Uranüslülerin sık sık düşmanca eleştirilere hedef
olmalarının bir başka nedeni de, sürprizlerle dolu olmalarıdır. Sizi batıya doğru
yöneltip, sonra birden bire dönerek, hiçbir uyarıda bulunmadan, doğuya doğru
yürür giderler. Kovanın, ne yapacağını size bildirmemek konusunda inatçı bir
tutumu vardır. Bir arkadaşımın Şubat doğumlu babası, eşinin fırının
çekmemesinden yakınmalarına haftalarca aldırmamıştı. Gazetesine kapanmış ve
kadının çaresizlik içindeki şikâyetlerine kulaklarını tıkamıştı. Sonra bir gün aniden
bir kamyon yanaştı, hamallar yepyeni bir fırını kamyondan indirip, eşinin
şaşkın bakışları altında mutfaktaki yerine yerleştirdiler. Oysa eşi Ondan böyle
bir davranış beklemeyi öğrenmiş olmalıydı.
Kovanın insanlara güvenmesi
kendiliğinden olmaz. Önce kafanızdan geçenleri ve hattâ mümkünse, sizin
ruhunuzu öğrenmesi gerekir. Her sözünüzü, her hareketinizi inceleyen dikkati altında
huzursuz olmak işten bile değildir. Bütün bunların bu dikkatli kafada ilerde
kullanılmak üzere dosyalandığını hissedersiniz. Öyledir de. Zaman zaman hayal
sisleri içine dalmış gitmiş gibi görünürse de buna inanmayın. Belki size kaç
tane kirpiğiniz olduğunu söyleyebilir. Uranüslünün sizi yüzünüze bakarak
değerlendireceğini asla beklemeyin. Doğal nezaketi Uranüs ışığını tepeden
tırnağa üstünüzde parlatmasına hiçbir zaman engel olmaz. O yüzün ardında ne
olduğunu bilmek ister ve bunu öğrenmek için bazı son derece sıkıntı verici sorular
sorar. Ne var ki bir kez sizi kabul ettikten sonra size sadık kalacağını, en
habis dedikodularla bile dostluğunun sarsılmayacağını bilmek sizi biraz
rahatlatır. Gerçek dostu iseniz düşmanlarınızın kötü fısıltılarına inanmayacak,
bununla birlikte kuşkusuz sırf merakından bunlara kulak verecektir. Şundan da
emin olun ki, son analizini yaparak hakkınızdaki kararını kendisi verecektir.
Kovalar
dünyanın en iyi hafızasına sahip değillerdir, ama pek fazla hafızaya da
ihtiyaçları yoktur, çünkü bir çeşit görünmez antenle öğrenmek istedikleri
şeyleri sanki havadan kaparlar. Hiç bir zaman ihtiyaç duymayacakları bilgilerle
ne diye akıllarını karıştırsınlar, nasıl olsa osmozlarıyla istedikleri her şeye
erişip elde edebildikten sonra? Bunların alışverişten eve listedeki en önemli
şeyleri alarak dönmeleri olasıdır. Çünkü, kendilerine göre pek de önemli
olmayan şeyleri hatırlamak zahmetine katlanamazlar. Tipik bir kova efsanevi dalgın
profesörün timsalidir. Öğleyin City Squire motelinin önünde karısıyla buluşmayı
kararlaştıran birini tanıyorum. Ancak oraya erken gelmiş ve eski bir arkadaşına
rastlamıştı. (Kovalar her zaman eski arkadaşlarına rastlarlar, ister Afrika'da isterse
Aleutian adalarında olsun, mutlaka tanıdıkları birini bulacaklardır.) Eşi
gülerek yaklaşırken, Uranüslü arkadaşıyla derin bir sohbete dalmıştı... Eşi
iyice yaklaşınca ona boş boş bakmış, nezaketle şapkasını çıkartıp selâm
verdikten sonra dönüp arkadaşının koluna girmiş ve derin sohbetini sürdürerek caddeden
aşağı yürüyüp gitmişti. Öfke ve düş kırıklığı içindeki kadıncağız yalnız ve unutulmuş
bir halde o köşe başında kalakalmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder